Paris’te oldukça sade bir hayat süren genç bir kadın, bir gün aşkı bulur. Zamanla tanıştığı bir genç çocuğa karşı ilgi duymaya başlar ve onun da kendisi gibi hissettiğini hayal eder. Aşık olduğunu kabul etmekte zorlanır ve karşılıksız bir sevgiye ve hüsrana neden olabileceğini düşünerek hislerini ifade etmekte çekinir. Bir gün tüm cesaretini toplayarak genç adamla konuşmak ister. Ancak özgüven eksikliği onun dilinin düğümlenmesine sebep olur. Sonunda, hepsini anlatmak için dudaklarına yapışır. Genç adam da aylardır aynı duyguları taşıdığını itiraf eder ve ikisinin de aynı hislere sahip olduğu anlaşılır.